My Little Pony çizgi filmindeki 6 sevimli karakterin temsil ettiği iyilik, mutluluk dürüstlük, sihir, sadakat, cömertlik ögeleri,arkadaşlık ilişkilerini renklendirdiği gibi, bu kampanya ile gerçek dünyaya da taşınmış oluyor. Siz yeni bir oyuncak almaya giderken, çocuğunuzun artık oynamadığınız oyuncakları varsa, onları da GEA, bakımdan geçiriyor ve ihtiyaç sahiplerine gönderimini sağlıyorlar. Ayrıca Hasbro My Little Pony, 5000 oyuncak İle kampanya yadestek verirken, siz de mağazalardaki oyuncak kumbaralarına paylaşacağınız oyuncakları bırakabiliyorsunuz.
Peki, çocuğunuzu paylaşmaya ikna edemediğiniz durumlar oluyor mu? Eşyalarından kolay vaz geçen bir yapısı mı var? Yoksa eşya bağımlısı mı? Aslında tüm bunlar 3-4 yaşa kadar normal kabul edilirken, bu yaşlardan sonra paylaşma, artık bir davranış şekli olarak ortaya çıkıyor. Ben merkezci dönem dediğimiz şu bencil geçen ilk 3 yıl, ihtiyaç ve isteklerinin anında gerçekleştirilmesini isterler, isteklerini erteleyemezler. Bunlar normaldir. Ancak üç yaşından sonra artık sosyalleşmenin başlaması ile, sıra bekleme, arkadaş ile birlikte oynama başlayınca, “paylaşma” kaçınılmaz oluyor. Okula da başlayan bu dönem çocukları, artık evindeki gibi “en özel” olmadığını, kendisi gibi akranlarının da olduğunu gözlemliyor. Zaten emin olun, öğretmenlere, yabancılara size olduğu kadar diretme yapmıyorlar.
Empati kurmanın da gelişmeye başladığı bu dönemde (3-4 yaş) ,etrafta, trafikte gördüğü yolda oturan arabanın camına tıklatıp para, isteyen çocukları gözlemliyor, farkındalıkları da artıyor. Paylaşmanın güzelliği, insanları nasıl mutlu ettiği anlatılan çocuklar, bu duyguyu yaşayınca daha da pekişiyor aslında.
Paylaşmak kelimesinin yetişkince sunumu çok önemlidir. Sizi zaten gözlemliyor, ancak bir akranı ile beraberken elindeki oyuncağın istenmeden çekilip alınması ve arkasından paylaşarak oynayalım yönergeniz onda “zorbalığa karşı boyun eğ, elindekini teslim et” olmamalı. Mümkünse değiş tokuş olmalı, aa, arkadaşının oyuncağını çok merak ettim, hadi gel biz ona kendi oyuncağımızı incelemesi için verelim biz de onunkini inceleyelim deyip “ paylaşmaya” hafif bi giriş yapabiliriz. Bu şekilde, başkasının elinden oyuncağı çekmeden önce, arkadaşının üzülmemesi için, kendisinden de bir şeyler vermesi gerektiğini anlatmış oluruz. Ancak, karşı taraftaki çocuk ve ebeveyninin tutumları da önemlidir tabii.
Herkesin bilinçlenmesi adına paylaşma, yardımlaşma, sevgi, mutluluk içeren kampanyaları mümkün olduğu kadar duyurmak, vurgulamak, öncülük etmek, hatta; göze sokmak ;) önemli. Farkındalık böylelikle artacaktır. O yüzden bu kampanyaya da desteğim tam! ,
Paylaşımların bol olduğu mutlu bir dünya için, hiç tanımadığımız bir arkadaşımızı mutlu etmek adına Şimdiiiii:
Arca’nın odasında temizlik vakti!!! sanmayın toz, kir! En büyük temizlik oyuncaklarda oluyor. Bir sürü artık oynamadığı hevesinin geçtiği oyuncak... Oyuncakların, bir kısmını saklayıp, dönem dönem çıkartayım diyorum. Yok ne ara alınıyor bu kadar çok hala anlamış da değilim. Günden güne çoğalan bir oyuncak yığını... Sanmayın hepsi kırık dökük. Bir çoğunu çaktırmadan azaltıp, ihtiyacı olan yerlere gönderiyordum ara sıra. Ama artık 4,5 yaşında. Büyüdü ve ona fikrini sormam gerekiyor, kendi rızasıyla, isteyerek yapmalı hatta... Şimdi ise istikamet Joker Mağazaları!